Şehzade Mustafa’nın Mektubu

şehzade mustafa'nın mektubu

Şehzade Mustafa’nın mektubu…

“Hünkarıma!

Kalbimin üzerinde taşıyacağım bu mektubu muhtemelen siz hiç okuyamayacaksınız. Zira bu mektubu hakikate ermesine hiç ummadığım bir istikbale yazıyorum. Arzum, dileğim budur. Dileğim gerçekleşmez ve mektup elinize geçerse bana kıymışsınız demektir.

Ey Hünkârım! Ey canum babam! Bu satırları okuduğunuza göre, siz kendi kalbinizi söküp attınız… Ben ise bu yalan dünyadan göçüp gittim…

Bilin ki elinizi günaha buladınız, bilin ki masum bir canı aldınız… Oysa birbirimize söz vermiştik. Ben size isyan etmeyeceğime ant içmiştim, siz de bana kıymayacağınıza.

Ben sözümü tuttum baba ve zinhar ihanet etmedim. Oğlum Mehmed’in başı hakkı için, kızım Nergizşah’ın başı hakkı için ihanet etmedim, etmem! Fakat siz sözünüzden döndünüz, asla yapmam dediğinizi yaptınız.

Size, bir babanın evladına kıydığı bu zalim dünyayı bırakıyorum… Zira ikbal ve iktidar uğruna babasının canına kast etmiş bir zalim olarak yaşamaktansa, bir mazlum olarak ölmeyi yeğlerim.

Adım sizin gibi tarihin altın sayfalarına yazılmayacak belki. Hiç kimse zaferlerimden bahsetmeyecek. Cihana hükmettiğim bir tahtım olmayacak. Hatta bir hain, asi bir şehzade olduğumu yazacak Vakanüvisler. Varsın öyle yazsınlar, varsın Allah’ın bildiğini kullarından saklasınlar.

Bir gün gelir mazlumların hikayesi de anlatılır. Belki yıllar belki de yüzyıllar sonra biri benim hikayemi anlatır. Birileri işitir ve öğrenirler hakikati. İşte o gün mazlumun hakkı mazluma teslim edilmiş olur.”

Şehzade Mustafa’nın Mektubu Bize Ne Anlatıyor?

Bu mektuptan, Şehzade Mustafa’nın içinde bulunduğu çaresizlik ve haksızlığa uğrama duygusu açıkça görülüyor. İfade ettiği duygular ve düşünceler, adalet ve dürüstlük gibi temel değerlere olan bağlılığını vurgulamaktadır. Ayrıca bu mektuptan çıkarılacak dersler arasında dürüstlük, adalet, insanlık değerleri ve mazlumun hakkının geleceğe intikal etmesi gibi temel prensiplerin önemi bulunmaktadır.

Mektupta dikkat çeken bazı noktalar:

1. Baba-oğul ilişkisinin derinliği: Şehzade Mustafa’nın “Ey Hünkârım! Ey canum babam!” ifadeleri, onun babasına duyduğu sevgi ve saygının altını çiziyor. Ancak bu duygular, babasının kendisine ihanet ettiğini düşündüğü için büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüş.

2. Adalet ve sözün önemi: Şehzade Mustafa, babasına verdiği sözü tuttuğunu ve ihanet etmediğini vurguluyor. Bu, onun karakterinin dürüstlük ve adalet üzerine kurulu olduğunu gösteriyor.

3. İktidar ve insanlık değerleri arasındaki çatışma: Şehzade Mustafa’nın, iktidar ve ikbal uğruna babasının canına kast eden bir zalim olmaktansa mazlum olarak ölmeyi tercih ettiğini belirtmesi, insanlık değerleri ile iktidar arasındaki çatışmayı vurguluyor.

4. Mazlumun hakkının geleceğe intikal etmesi: Şehzade Mustafa, belki de yaşadığı dönemde adaletin sağlanamadığını düşünse de, gelecekte hikayesinin anlatılacağını ve hakikatin ortaya çıkacağını umuyor.


Ayrıca bakabilirsiniz: Şehzade Mustafa

İlginizi çekebilecek yazılar: Vintage Billboard